Cengiz Tekin'in solo sergisi, suyun yıkıcı ve yaratıcı gücünü inceleyerek, bireysel ve toplumsal hafızayı, sınırları ve çatışmaları sorguluyor.

Eşref Armağan'ın “Görmezden Gelmiyoruz” sergisi Tahir Paşa Konağı’nda Eşref Armağan'ın “Görmezden Gelmiyoruz” sergisi Tahir Paşa Konağı’nda

Beyoğlu'ndaki Zilberman galerisinde yer alan sergi, suyun hem yıkıcı hem de yaratıcı bir güç olarak ikili doğasına odaklanıyor ve bireysel ile kolektif hafızanın taşıyıcısı olarak rolünü irdeliyor.

Tekin'in sanatındaki temel yaklaşımlar arasında, günlük yaşamın sıradan görünümlerinin ardındaki karmaşıklıkları açığa çıkarmak ve izleyiciyi toplumsal, kültürel ve politik meselelerin çok katmanlı doğasıyla yüzleştirmektir. Mizah ve ironi gibi araçları kullanarak, sanatçı, bireylerin ve otoriter yapıların hayatta kalma stratejilerini sorguluyor. Dalgalar Harita Çizmez, su metaforu üzerinden bu gerilimi, sınırları, kimlikleri ve belleği keşfederek derinleştiriyor.

Serginin başlığı da, suyun belirleyici gücünü vurguluyor. Tekin, suyun sürekli hareket eden, evcilleştirilemez doğasının, insan yapımı sınırların kırılganlığını ortaya çıkardığını savunuyor. Suyun bu ikili gücü, sergide sadece bir metafor değil, aynı zamanda iklim değişikliğinin yarattığı dönüşümleri eleştiren bir araç olarak da kullanılıyor. Doğal sınırların ötesinde, suyun insanlar tarafından tahrip edilmesinin yarattığı toplumsal ve çevresel etkiler sorgulanıyor.

Serginin eserleri, Tekin'in geçmişteki coğrafyasındaki Dicle Nehri'nin kıyılarından gelen anıların etkisiyle şekilleniyor. Su, bu bağlamda, toplumsal ve kültürel yapıları şekillendiren dinamik bir güç olarak kendini gösteriyor. Ayrıca, sanatçı, geleneksel imgelerle modern yaşamın karşıtlıklarını sorgulayan çok çeşitli unsurları birleştiriyor. Örneğin, asfalt yolların doğa ile çatışmasını bir halı üzerindeki bürokratik desenlerle inceleyerek, geçmiş ve bugün arasında bir köprü kuruyor.

Cengiz Tekin'in “Dalgalar Harita Çizmez” sergisi, izleyiciyi yalnızca mevcut toplumsal yapılar ve krizler hakkında düşündürmekle kalmıyor, aynı zamanda bu krizler karşısında yeni direniş biçimlerinin ve alternatif senaryoların keşfedilmesine olanak tanıyor. Sergi, suyun gücü ve toplumsal çatışmalar üzerinden izleyiciye derin bir tefekkür alanı sunuyor ve mevcut toplumsal düzenin sınırlarını sorgulayan önemli bir sanat deneyimi oluşturuyor.

Sergi, 22 Şubat 2025 tarihine kadar Zilberman İstanbul’da sanatseverlerin ziyaretlerini bekliyor.

Kaynak: WOLA