Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hangi dalda olursa olsun, bizim sanat anlayışımızın temelinde güzel olanı görmek ve güzellikleri göstermek düşüncesi vardır." dedi.
3. Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehit Mustafa Cambaz'ın kendisinden sonra gelen genç yeteneklere yol göstermeye, ilham kaynağı olmaya devam ettiğini vurgulayarak, FETÖ'cü hainler tarafından şehit edilen Cambaz'ı bir kez daha rahmetle, şükranla yâd ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman belirttiği gibi marifetin iltifata tabi olduğunu, hangi alanda olursa olsun ehline hak ettiği değerin verilmesi gerektiğini, taltif ve takdir etmenin son derece mühim olduğunu kaydetti.
“MUSTAFA CAMBAZ FOTOĞRAF YARIŞMASININ YENİ KABİLİYETLERİN KEŞFİNE İMKÂN SAĞLAYACAĞINA İNANIYORUM”
Mükâfatı verilen her başarının çok daha büyük atılımların, daha kaliteli, daha nitelikli çalışmaların müjdecisi olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mustafa Cambaz fotoğraf yarışmasının şehidimizin ismini yaşatma yanında asıl yeni kabiliyetlerin keşfine imkân sağlayacağına inanıyorum. Yarışmamıza ülkemizin her köşesinden fotoğrafların katılımını bunun bir işareti olarak görüyorum. Bu yılki Mustafa Cambaz fotoğraf yarışmasına katılan ve dereceye giren tüm kardeşlerimizi yürekten tebrik ediyorum.
Vizörün arkasına sadece gözünü değil gönlünü de yerleştiren, eserleriyle kalplerimizle birlikte gözümüze de hitap eden tüm fotoğrafçılarımıza, elinize, yüreğinize, gönlünüze ve gözünüze sağlık diyorum. İnşallah daha nice yıllar, nice güzel fotoğraflar çekmeye devam edersiniz."
Necip Fazıl Kısakürek'ın "Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış, Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış" ifadelerini kullandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hangi dalda olursa olsun, bizim sanat anlayışımızın temelinde güzel olanı görmek ve güzellikleri göstermek düşüncesi vardır. Aslında gönülle üretilen, sabırla ve fedakârlıkla üretilen, el emeği, göz nurunun nakşedildiği her güzel şey sanattır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanatın güzelliklerine değinerek Cambaz'ın bir sanatkâr olduğunu söyledi.
“MUSTAFA CAMBAZ ÇALIŞKANLIĞI VE SAMİMİYETİYLE BİLİNEN VATANPERVER BİR GÖNÜL İNSANIYDI”
Törende Cambaz'ın hayat hikâyesini anlatan kısa bir film izletildiğini, konuşmacıların merhuma dair hatıralarını paylaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehit Mustafa Cambaz, ömrünü inandığı değerlere ve mesleğine adamış, fotoğraf makinesini hiçbir zaman yanından ayırmayan, takdir ve hayranlık uyandıran eserleriyle temayüz etmiş başarılı bir foto muhabiriydi. Mustafa Cambaz, tüm bunlarla birlikte doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve samimiyetiyle bilinen vatanperver bir gönül insanıydı" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cambaz'ın Türkiye'yi büyük bir tutkuyla sevdiğini belirterek, 2000'li yıllardan itibaren tüm Türkiye'yi adım adım dolaşıp, her bir albümü arşiv değerinde 10 binden fazla fotoğraf çektiğini, bütün zorluklarına rağmen yaptığı işin hakkını vermekten geri durmadığını, hiçbir zaman ucuz hesapların, kolay geçitlerin, geçici heveslerin peşinde koşmadığını, zor da olsa, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi sonunda ölüm de olsa daima Hakk'ın, hakikatin ve adaletin tarafında yer aldığını anlattı.
"Siper et gövdeni dursun bu hayâsızca akın" diyerek sokağa fırlayan ve o gece şehadetle müşerref olan 252 kahramandan birinin Cambaz olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "FETÖ'cü hainler, Mustafa Cambaz kardeşimizi göğsünden iki kurşunla vurarak şehit ettiler. Namuslarına emanet edilen silahları millete çevirecek kadar şeref yoksunu olan bu alçaklar, tam da tıynetlerine uygun şekilde insanlarımızı korkakça, namertçe katlettiler. Milletin direnişini kırmak için her türlü alçaklığı yaptılar ancak sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar" ifadelerini kullandı.
“40 YILLIK PLAN VE HAZIRLIK SADECE BİRKAÇ SAAT İÇİNDE BOŞA GİTTİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'cülerin her şeyi en ince detayına kadar hesapladıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: "Oysa kırk yıl boyunca bukalemun gibi kırk kılığa bürünerek kendilerini gizlemeyi başarmışlardı. 15 Temmuz gecesi de tereyağından kıl çeker gibi Türkiye'yi işgal edeceklerini, milletin iradesine el koyacaklarını zannediyorlardı. Ama 40 yıllık plan ve hazırlık sadece birkaç saat içinde boşa gitti. Yaptıkları hesap o gece Boğaziçi Köprüsü'nden döndü. Yaptıkları hesap o gece Yeşilköy Havalimanı'ndan döndü. Yaptıkları hesap o gece Kızılay Meydanı'ndan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden döndü. Millete silah doğrulttukları, kan döktükleri her yerde Rabbimiz hainlerin hesaplarını başlarına geçirdi."
Şair Mehmet Akif Ersoy'un ''Çanakkale Şehitlerine'' isimli şiirinin muhteşem mısralarına ilham veren direnişin, mücadelenin ve imanın bir benzerine 15 Temmuz gecesi bir kez daha hep beraber şahitlik ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asım'ın nesli diyordum ya. Nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şüheda gövdesi bir baksana, dağlar, taşlar. O rükû olmasa dünyada eğilmez başlar. Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor" dizelerini seslendirdi.
“15 TEMMUZ RUHUNA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesine işaret ederek, "Bundan 109 sene önce yedi düvelin bir araya gelip tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale'de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz'da da yedi düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin 40 yıllık planını bir gecede bozarak tarihimize ve bizden sonraki nesillere şeref madalyası olarak iftiharla taşıyacakları yeni bir zafer armağan ettik" değerlendirmesini yaptı.
"Emperyalistlerin uşaklarına Türkiye'nin teslim alınmayacağını, Türk milletinin iradesine zincir vurulmayacağını yeniden gösterdik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Burada şu gerçeği de tekraren vurgulamak istiyorum. 15 Temmuz gecesi meydanlar yerine bankamatik kuyruklarına koşanlar, aradan geçen sekiz yıla rağmen hâlâ milletin destanına çamur atanlar, uyduruk bahanelerle 15 Temmuz direnişini unutturmaya çalışanlar, velhasıl o meşum gece yaşadıkları derin hayal kırıklığının acısını yıllardır unutamayanlar istemese de biz 15 Temmuz ruhuna sahip çıkacağız. Pazartesi günü 81 vilayetimizde tertipleyeceğimiz çeşitli etkinliklerle 252 kahramanımızı tekrar şükranla yâd edeceğiz. Rabbim 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçakların hayâsız akınını durduran tüm yiğitlerden razı olsun, ruhlarını şad eylesin diyorum. FETÖ'cü ağa babalarına olan diyet borçlarını ödemek adına 15 Temmuz destanına gölge düşürmeye çalışan mankurtları da milletin vicdanına havale ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nasıl ki 15 Temmuz gecesi yaşananlar ülkedeki bazı maskeleri indirmişse 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de şahit olduklarının da birçok perdenin kalkmasına vesile olduğunu söyledi.
Yıllardır basın özgürlüğü dersi verenlerin, lafa gelince insan hak ve hürriyetlerini kimseye bırakmayanların gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne oluyorsa hepimizin, tüm insanlığın gözü önünde oluyor. Gazze'deki insani trajediye kayıtsız kalanlar, vicdansızlıklarını ve ikiyüzlü politikalarını saklama gereği dahi duymuyorlar" değerlendirmesini yaptı.
“TÜRKİYE, BUNDAN SONRA DA MAZLUMUN YANINDA, ZALİMLERİN KARŞISINDA YER ALMAYA DEVAM EDECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi Parkı olayları sırasında 24 saat canlı yayın yapanların, Gazze söz konusu olunca birden ortadan kaybolduğunu dile getirerek "Bakınız İsrail saldırılarında 150'ye yakın basın mensubu hayatını kaybetti. Canlı yayın esnasında gazeteciler katledildi, kurşunların hedefi oldu. Uluslararası medya kuruluşlarının ofisleri polis baskınına uğradı, kapatıldı. Basın özgürlüğü denilen ne kadar ilke, kural varsa hepsi İsrail tarafından çiğnendi, ayaklar altına alındı, paçavraya çevirdi" diye konuştu.
Tüm bunlar yaşanırken bir avuç yürekli insan dışında hiçbir Batılı medya kurumunda gözle görülür bir tepki yükselmediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soykırımı görmediler. Mazlumların çığlıklarını duymadılar. Hakkı ve hakikati konuşmadılar. 7 Ekim'den bu yana üç maymunu oynamaya devam ettiler. Siyonist lobinin baskılarına direnmeyi değil, teslim olmayı seçtiler. On yıllardır savunageldikleri değerleri bizzat kendi elleriyle İsrail'e destek vermek uğruna Gazze'deki toplu mezarlara gömdüler" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği tüm açıklığıyla söylemek durumunda olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Gazze’de sadece uluslararası kuruluşlar değil, maalesef İslam âleminin kurumları da başarılı bir sınav verememiştir. 2 milyarı bulan nüfusu, trilyon dolarları aşan ekonomik gücü ve sayısız stratejik imkânlarına rağmen İslam dünyası İsrail’e söz geçirememesi üzerinde hepimizin dikkatle düşünmesi gerekiyor. Gazze katliamlarında Batı dünyasını haklı olarak eleştirirken, Müslümanlar olarak kendimizi de hesaba çekmemiz gerektiğine inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in 76 yıldır ısrarla yaptığı gibi gelecekte de öldürmekten, masum kanı akıtmaktan, kan dökmekten vazgeçmeyeceğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Batılı güçler, Holokost utancının da etkisiyle ilkelerini çiğneme pahasına İsrail'e koşulsuz destek vermeye devam edecek. Beş ülkenin çıkarlarına hizmet eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail'e karşı hiçbir adım atmayacak. Uluslararası basın organları, tıpkı bugün olduğu gibi ne İsrail'in vahşetini gösterecek ne de mazlumların feryatlarını duyacak. Peki, böyle bir tablo karşısında İslam dünyası ne yapacak, hangi tedbirleri alacak, zulmün ve zalimin önüne nasıl geçecek? Gazze'yle birlikte bu soruları kendimize daha sık sormaktan, gerçekle yüzleşme cesaretini göstermekten başka çıkış yolumuz bulunmuyor. Bunu sorgulamayı ne kadar erken yaparsak İslam ümmeti ve insanlık için o kadar hayırlı olacağı kanaatindeyim. Mazlumların sığınağı olan Türkiye, bu topraklar, bundan sonra da mazlumun yanında, zalimlerin dimdik karşısında yer almaya devam edecektir."
Mustafa Cambaz'a ve tüm şehitlere bir kez daha rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmayı düzenleyen Yeni Şafak gazetesini, ödül almaya hak kazananları ve binlerce fotoğraf arasından titiz bir çalışmayla farklı kategorilerde en güzel eserleri belirleyen jüriyi tebrik etti.