İstanbul’un fethedilişinin 571.yıl dönümünde “Fatih Sultan Mehmet” sergisi Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Selçuklu Müze ve Sergi Salonu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.
Sergi salonunda eserleri inceleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu üyesi Murat Bardakçı'dan bilgi aldı.
Sergide “Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Alimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü” yer alıyor.
Uluslararası çağdaş sergi anlayışıyla tasarlanan sergiyi desteklemek amacıyla eserlerin yanı sıra enstalasyon belgesel, film, realisttik canlandırma, görsel anlatımlar ve bilgi panoları bulunuyor.
“Fatih Sultan Mehmet Sergisi” ileriki yıllarda bu alanda yapılacak çalışmalara öncülük edecek zengin bir muhteva teşkil etmektedir.
Sergi, 29 Temmuz tarihlerine kadar ziyaret edilebilir.
“İSTANBUL’UN FETHİ ANLAŞILMADAN, YAHYA KEMAL'İN İSTANBUL'U NİYE 'TÜRK İSTANBUL' DİYE TARİF ETTİĞİ ANLAŞILMAZ.”
AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugünün 1071'le başlayan fetihler zincirinin altın halkası olan İstanbul'un Fethi'nin 571'inci seneyi devriyesi olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha 21 yaşında, askerî ve siyasi dehasıyla, birinci sınıf mühendisliğiyle, abidevi kişiliğiyle, ilmiyle, cesaretiyle İstanbul'u millete armağan eden Fatih Sultan Mehmet'i ve ordusunu bir kez daha rahmetle yâd ettiğini söyledi.
Sultan Fatih Mehmet Han'ın, 571 yıl önce henüz 21 yaşındayken İstanbul'u fethederek, bir çağı kapattığını yeni bir çağın kapılarını açtığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un o tarihten itibaren, Türk ve İslam dünyasının güç merkezi, idare merkezi, bilim ve sanat merkezi hâline geldiğini belirtti.
İstanbul'un fethinin dünya tarihi için ne kadar önemliyse, milletin seciyesi, kurucu gücü, "fatih millet" kimliği bakımından da aynı derece mühim olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Fetih anlaşılmadan, milletimizin mefkûresi, Kızılelma ideali anlaşılmaz. Fetih anlaşılmadan, gemileri karadan yürüten azim, inanç, ufuk ve strateji anlaşılmaz. Fetih anlaşılmadan, Yahya Kemal'in İstanbul'u niye 'Türk İstanbul' diye tarif ettiği anlaşılmaz. Fetih, İstanbul'un karanlık bahtını aydınlığa çevirmek demektir. Fetih, 'İstanbul'u aç, gülzar yap' öğüdünü tutup, şehri bir gül bahçesine, gönül bahçesine dönüştürmek demektir. Fetih, bayındır kılmak; sadece toprağı, sadece şehirleri değil gönülleri de mamur etmek demektir. Fethe 'işgal' diyenlerin, İstanbul'un duvarlarını 'zulüm 1453'te başladı' yazılarıyla kirletenlerin, İstanbul'un fethinden 250 yıl önce şehri istila edip, taş üstünde taş bırakmayan, mabetlerdeki emanetlere kadar, kadınların çeyizlerine kadar yağmalayan Haçlı sürülerinden hiçbir farkı yoktur."
İstanbul'un, fetih ve Fatih ruhundan koparılmasına göz yummayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, birileri hâlâ kabullenemese de İstanbul'un Türk ve Müslüman olduğunu ve ebediyen böyle kalacağını vurguladı.
“AZİZ İSTANBUL'UMUZU KORUMAYA, KOLLAMAYA, GÜZELLEŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Siyasi hayatının hiçbir safhasında, İstanbul'a şehirlerden bir şehir olarak bakmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un, her şeyden önce ecdadın, Fatih Sultan Mehmet Han'ın, kutlu ordunun tüm neferlerinin, şehit ve gazilerinin emaneti olduğunu söyledi.
İstanbul'un milletin göz bebeği olduğunu, İstanbul'a hizmet ederken hep bu şuurla hareket ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ayasofya'yı zincirlerinden kurtarıp, Fatih'in mirasına uygun şekilde, işte bu şuurla tekrar ibadete açtık. Şehrin her karışına eserlerimizle, hizmetlerimizle mührümüzü işte bunun için vurduk. İnşallah aziz İstanbul'umuzu korumaya, kollamaya, güzelleştirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle, başta Sultan Fatih olmak üzere, Feth-i Mübarek'te yer almış tüm gazi ve şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İlk fetih hareketlerinden günümüze kadar hak aşkıyla, peygamber aşkıyla, vatan aşkıyla, bağımsızlık aşkıyla bu toprakları mübarek kanlarıyla şereflendiren şehit ve gazilerimizin ruhları da şad olsun. İstanbul'un fethinin 571'inci yıldönümünün bir kez daha sizler ve tüm milletimiz için hayırlı, mübarek olmasını temenni ediyorum."