Uludağ, Bursa tarihinin üzerinde en az çalışma yapılmış mekânlarından biridir.  Bursa Müze Akademi  imzasıyla yayınlanan kitapta hak ettiği değeri görmemiş Uludağ'a dair bir çok bilgiye ulaşacaksınız. 

Kent kültürü içerisinde oldukça önemli bir mevki ihraz etmesine rağmen Bursa tarihi çalışmalarında Uludağ ve eteklerinin sahip olduğu kadim mirasa yüzeysel temaslar dışında bigâne kalınması dikkatlerden kaçmamaktadır.

Gerek Antik dönem kültleri gerek Hristiyanlık tarihindeki konumu gerekse İslamiyet dönemindeki sûfî karargâhlarıyla dikkat çeken Uludağ kültür tarihi bakımından hak ettiği ilgiyi görememiş, daha çok kış turizmi sahası olarak tanınmıştır.

Bizans devleti tarihinin önemli bir safhasına denk gelen ikonoklazm döneminde ve sonrasında manastırcılık hareketlerinin önemli bir merkezi haline gelmiş olan Uludağ, üzerindeki tapınak ve manastır mirasına dair çalışmaların yeterli ölçüde yapılmamış olması sebebiyle araştırmacıların ilgi alanına girememiş bir kült merkezi konumundadır.

Önünüzdeki çalışma bu eksiği gidermeye yönelik mütevazı bir araştırma olmayı hedeflemektedir.

Çalışma boyunca Uludağ’ın Hristiyanlık mirasının mekânı olan manastırlar gerek kalıntılarıyla bizzat yerlerinde tespit edilerek, gerekse geniş bir literatür taramasıyla incelenerek konuya dair efradını cami, ağyarını mâni bir metin oluşturulması hedeflenmiş, ardından Uludağ’ın dini mirasını Müslümanların nasıl devraldığı hususu ele alınmaya çalışılmıştır.

“Hristiyanlık Tarihinde İkonoklazm ve İkonofillerin Kalesi Olarak Uludağ” adlı lisans tezimizin bir bölümünün genişletilmiş hali olan bu çalışma Uludağ’ın Antik, Hristiyanlık ve İslamiyet dönemlerini ele almaktadır. Bunu yaparken de öncelikle dinlerin dağlara yüklediği anlamın tespit edilebilmesi için dinlerde dağ kültü ele alınmış, Uludağ’da tarihte var olduğu görülen dînî kültürlerin dağ tasavvurları ele alınmıştır.

Antik dönem ve Hristiyanlık dönemi daha akademik bir üslupla ele alınmışken, dervişlerin şiirlerinin ve tasvirlerinin yoğunlaştığı İslamiyet dönemi bölümü daha serbest bir üslupla ifade edilmiştir.