Elif Kaya, "İstanbul" adlı şarkısıyla yalnızlık, geçmiş ve şehrin derin bağını anlatıyor. Güçlü sözleri ve etkileyici atmosferiyle İstanbul’a sesleniyor.
Söz ve müziği Elif Kaya’ya ait olan bu parça, yalnızlık, geçmişin izleri ve İstanbul’un kendisiyle kurulan güçlü bağlar üzerinden etkileyici bir hikâye anlatıyor. Şarkının atmosferi, İstanbul’un karmaşık ve büyüleyici dokusunu gözler önüne seriyor.
Selim Çaldıran ve Elif Kaya’nın ortak prodüksiyonuyla hayat bulan “İstanbul”, Elif Kaya’nın yenilikçi müzik anlayışını bir kez daha gözler önüne seriyor. Hem Türk müziği severler hem de global dinleyiciler için güçlü bir yapıt olarak öne çıkan bu parça, müziğiyle olduğu kadar sözleriyle de dikkat çekiyor.
Elif Kaya, şarkısında İstanbul’a seslenirken, yalnızlık ve geçmişin izlerini bir araya getiriyor. Şarkı sözlerinde, şehrin büyüsüne kapılan birinin, kaybolan zamanlarla kurduğu derin bağa ve geçmişin peşini bırakmayan yüklerine dair izler bulmak mümkün. "İstanbul", yalnızca bir şehir değil, aynı zamanda içsel bir yolculuğun da yansıması gibi hissediliyor.
İstanbul’a Sesleniş şarkısının sözleri ise şu şekilde:
Konuşturma benim yalnızlığımı,
Ben de kimse yok.
Arama boşuna, çalma kapımı.
Nefes nefese koşturur,
Durur, çırpınır korkulara.
Yükselir rüzgâr dolu trenler,
Vagonları bak nerede?
Yıldızlar da düşer gündüze.
Yakalar paçamdan, bırakmaz beni geçmiş.
Kuklalarım var benim, örtülü çeyizlerim.
Benim derinliğim,
Senin derinliğinde kuyularda.
Kaldım İstanbul.
Çağırdın, geldim İstanbul.
Bir yük gibi sırtından inmezdim,
Omuzlarından denizi görürüm diye.
Bir yük gibi omuzlarında kaldım,
İnmezdim İstanbul.