Aktüel

Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler bize kandil misali hakikat yolunda öncülük etti.

Şule Yüksel Şenler Vakfı’nın etkinliğinde konuşan Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler’in bir an bile düşünmeden, yorgunluğa aldırış etmeden, maddi ve manevi birçok zorluğa göğüs gererek, ülkesi ve inancı için kendisini vakfetmiş bir meşale olduğunu kaydetti.

Abone Ol

Şule Yüksel Şenler Vakfı’nın etkinliğinde konuşan Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler’in bir an bile düşünmeden, yorgunluğa aldırış etmeden, maddi ve manevi birçok zorluğa göğüs gererek, ülkesi ve inancı için kendisini vakfetmiş bir meşale olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Vakfı’nın, Sancaktepe Belediyesi Kültür Merkezi Recep Tayyip Erdoğan Kongre Salonu’nda düzenlediği “Türkiye’nin Gönüllüleri Buluşması”nda, Şule Yüksel Şenler’i anan Emine Erdoğan, şunları dile getirdi: “Bu isimlerden birisi de hiç şüphesiz kendi ömründen, emeğinden ve gönlünden vakfederek, bize kandil misali hakikat yolunda öncülük eden Şule Yüksel Şenler Hanımefendi’dir.

Kendisini millete ve maneviyata adamış büyük gönül ehli Şule abla, tıpkı o eski günlerde olduğu gibi bugün de binlerce hayırseveri, ismi etrafında topluyor. Böylesi bir etkinliğe, ismini ve miras bıraktığı gönüllü faaliyetleri yaşatmak amacıyla adı ile kurduğumuz vakfımızın ev sahipliği yapıyor olması, ayrıca kıymetli.

Ben de naçizane, bu buluşma vesilesiyle şahsınızda merhamet pınarı olup yüreklerdeki ateşe su serpen gönüllülerimize en kalbi şükranlarımı sunmak istiyorum. Merhamet ve rikkatin egemen olduğu bir dünyayı inşa etmek için gönüllü faaliyetlerin, temel taşı niteliğinde olduğuna yürekten inanıyorum.”

“GÖNÜLLÜ KAHRAMANLARIMIZIN ÇALIŞMALARI DÜNYAYI KUŞATACAK”

Şule Yüksel Şenler’in bir an bile düşünmeden, yorgunluğa aldırış etmeden, maddi ve manevi birçok zorluğa göğüs gererek, ülkesi ve inancı için kendisini vakfetmiş bir meşale olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, “Gönüllü neferi olduğu yol ve gönüller için yandı, tutuştu. İnancını hiç yitirmemiş olsa da uğruna savaştığı, ömrünü feda ettiği ideallerinin bu kadar güçlü, bu kadar sağlam bir şekilde gerçekleşebileceğini tahmin etmiş miydi, bilemiyorum. Bu sebeple hem Şule ablamızın dirayetini hem Allahutaala’nın bu dirayetin meyvesini nasıl bahşettiğini, bizzat tecrübe etmiş bir kardeşiniz olarak, ömrünü bir davaya vakfetmenin bereketini biliyorum. Bu bereketin yüzü suyu hürmetine, Allah’ın kalkmaz zannedilen zulmet perdelerini bir çırpıda nasıl kaldırdığını, bitmez denilen zulüm düzenlerini nasıl yerle bir ettiğini biliyoruz” dedi.