Esra Ezmeci’nin gerçek bir yaşam öyküsüne dayanan yeni kitabı “Beni Neden Sevmedin Anne” ile geçmiş çatışmalarınızın farkına varacak ve kendinizi bulacak bazen ağlayacak, bazen şaşıracaksınız.
Annesi tarafından sevilmeyen kız çocuklarının büyüyünce yanlış adamları sevdiğine şahitlik edeceğiniz kitap Destek Yayınları etiketiyle yayınlandı.
Esra Ezmeci’nin Instagram hesabında kitabına dair paylaştıklarından kesitler
Doğru sevilmemiş, saçı okşanmamış sevildiğine inanmayan kadınlar onlar; yıllarca bir sevgi kırıntısına inanmış, onun peşinde koşmuş , belki gerçek sevgidir diye narsistlere bağlanmış sevgi arayan kadınlar, ruhu küçük bir kız çocuğu olarak kalmış kadınlar…
Sizlerde ruhunuzda bir yerlerde o sevilmeyen, değersiz hissettirilen, önemsenmeyen küçük kızı hissediyor musunuz?
Peki onu iyileştirmek, herkesin gözünde değerli, özgüvenli ve özel yapmak ve her aynaya baktığınızda kendi değerinizi hatırlamak ister misiniz?
İlişkilerinizde bambaşka bir boyuta geçmek, değer görmek ister misiniz?
O zaman bu kitabı okuyun, başladığınız an bir solukta bitecek ve artık bu kitap bittiğinde siz “ESKİ SİZ” olmayacaksınız.
Kendinizle yüzleşmeye, en derin sırlarınızı keşfetmeye ve değişmeye hazır olun.
DAYANAMAM DEDİKLERİNE DAYANDIĞINDA BÜYÜYORSUN
Psikoloji biliminde klasikleşmiş bir kalıp vardır; "Çocukluğunuza inelim"...
Bu aslında o kadar doğru bir şeydir ki…
Çocukluğunuzda yaşadığınız deneyimler, anne-babanızla ilişki çerçeveniz, yaşadığınız travmalar, çatışma ve kavgalarınız ve bunları nasıl anlamlandırdığınız, tabi ki getirdiğiniz genetik kişilik yapınız, şu an nasıl ilişkiler yaşadığınızı, nasıl kişileri tercih ettiğinizi kesinlikle belirliyor.
Diyelim, bir kadın olarak genelde size zarar veren, aldatan ya da değersizleştiren erkekleri seçiyorsunuz, büyük ihtimalle aile ilişkisinde erkek figürü olarak babadan sevgisizliği, ilgisizliği ya da sertliği gördünüz ya da çok aşırı pasif bir babanız vardı veya babanız çok erken dönemde sizi terk etti. Tabi ki aynı durum anne içinde geçerli olabilir.
Bazen çok iyi bir ailede yetişirsiniz ama bir tek olayı, o küçük yaşınızda öyle bir anlamlandırırsınız ki o döngü, o değersizlik ve yetersizlik inancı size yapışır. O yüzden çocukluk çatışmalarını çözmek, bilmek ve farkına varmak şu an ilişkilerinizdeki aynı döngüleri çözmek adına çok önemli.
Aynı şekilde karşınıza çıkan kişi de çocukluğunda yaşadığı travmalardan dolayı doğru sevmeyi bilmeyebilir ve hep kırıcı davranabilir. Yüreğindeki yara ve sevgisizliği sizinle olan ilişkisinde de size hissettirebilir ve sizi üzecek durumlar içinde olabilir.
Bugün düşünün, erken çocukluk döneminizde kendinizi en mutsuz ve mutlu hissettiğiniz anı, hatırlatmaya çalışın...
Ne hatırlıyorsunuz?
Ne hissediyorsunuz?
O hissettikleriniz şimdi hangi yaşadıklarınız ve hislerinizle örtüşüyor?
“Beni Neden Sevmedin Anne” kitabımda Geçmiş çatışmalarınızın farkına varacak ve kendinizi bulacaksınız; ayrıca Ezgi’nin hikayesi ile bir annenin Çocuğu üzerindeki hayat boyu süren etkilerini okuyup bazen ağlayacak, bazen şaşıracaksınız.
BİR İNSAN, EVLADINIZ DAHİ OLSA SİZE AİT DEĞİLDİR.
Çocuklar, ailesinde güzel bakılmak, iyi hissettirmek ve doğru yetiştirmek üzerine verilmiş emanetlerdir. Nasıl olsa büyükleri diye hiç kimsenin çocuklarına istediği gibi davranma, öfke çıkarma, hayatını tamamen yönlendirme, istediklerini yaptırma, hayatı boyunca yapamadıklarını onun yapmasını isteme ve bu doğrultuda zorlayıp, değersizleştirmeye, kimliğinin ve kişiliğinin getirdiği özellikleri yok edip, yok saymaya hakkı yoktur.
Tüm ilişki dinamiklerinde İhmal edildiğinizi düşündüğünüz, değersiz hissettiğiniz, saygı duyulmadığınız, üzüldüğünüz davranışlarda ne hissettiğinizi karşı tarafa anlatmanız ve bu davranışlara karşı sınır çizebilmeniz ve hayır diyebilmeniz çok önemli.
“insanların önünde bana bu şekilde davrandığında kendimi değersiz hissediyorum “ diyebilmeli ve bunun ardından bir süre o ilişki için yaptıklarınızı azaltarak sınır çizmelisiniz.
Herkes ilişki içinde iyi hissetmek, değerli ve önemli bulunmak ister..
Bu sizin hakkınız… Hakkınızı istemek, duygularınızı ifade etmek uzun vadede karşındakinin kendini kontrol etmesini ve size saygı duymasını sağlayacaktır üstelik bu aileniz bile olsa.
Bugünden sonra duygularınızı özgür bırakın, hissettiklerinizi ifade edin, sınır koyun ve hayır deyin.
Bir hayat ve bir siz var.
Değerli olmak, sınır çizmek, hayır demek, vazgeçilmezlik, geçmiş izlerden kurtulmak, iz bırakmak ve gerçek sevgiler için mutlaka kitaplarımı okuyun.
Kitabın tanıtım bülteninde bir kesit…
ANNESİ TARAFINDAN SEVİLMEYEN KIZ ÇOCUKLARI BÜYÜYÜNCE YANLIŞ ADAMLARI SEVER
Hadi Zarife, bu senin her şeyi değiştirebileceğin son şansın. Anla artık, sevgi zayıflık değil, bilakis insanı her kötülükten koruyan bir zırhtır. Sen kızının bu zırhını çaldın ondan, onu savunmasız, çırılçıplak bıraktın bu savaş alanında. Şimdi git ve teslim et ona doğuştan her çocuğun hakkı olanı. Yanında ol onun Zarife, yargılamadan, hırpalamadan... Karşılıksız sevginin ne olduğunu öğret ona, anne elinin şifasını göster. İlk defa yatır kızını dizine, okşa saçlarını. Ağlasın dizinde kızın, akıtsın içindeki irini, kiri, pası. Bu zamana kadar yapamadığın şeyi yap; okşa kolundaki süt lekesini, öp onu. "Benim güzel kızım..." de. "Geçti..." de. "Seninle gurur duyuyorum..." de. Hadi Zarife...