Sergi

Hoca Ahmed Yesevi'nin "Fakrnâme" eseri minyatür sanatıyla buluştu

Minyatür sanatçısı Jahongir Ashurov'un yürütücülüğünde, Esenler Belediyesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirilen sergi Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi'nde sanatseverlere sunuldu.

Abone Ol

Minyatür sanatçısı Jahongir Ashurov'un yürütücülüğünde, Esenler Belediyesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirilen sergi Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi'nde sanatseverlere sunuldu.

Türk dünyasının manevi lideri Hoca Ahmed Yesevi'nin "Fakrnâme" adlı eserinden ilham alarak hazırlanan sergide, Aysun Mirzeoğlu, Efnan Yüce ve Meral Üztetik tarafından üretilen 20 eser yer alıyor. Bu eserler, Hoca Ahmet Yesevi'nin tasavvuf anlayışını ve "Fakrnâme"deki incelikleri minyatür sanatıyla harmanlıyor.

Sergi, 6 Kasım'a kadar ziyaret edilebilecek.

HİKMET BARUTÇUGİL’İN EBRULARI KULLANILDI.

Minyatür sanatçısı Jahongir Ashurov, projeye 2020 yılında başladıklarını belirterek, "Esenler Belediyesi, Hoca Ahmet Yesevi'ye atfettiği kültür sanat sezonunda böyle bir çalışma teklifi sundu. Fakrnâme ile ilgili konuları minyatür sanatıyla süslememiz istendi" dedi. Ashurov, projenin eskiz ve tasarımlarının tamamen kendisine ait olduğunu vurguladı.

Bu serginin Hoca Ahmet Yesevi'nin derin felsefesini ve öğretilerini daha bilinir hale getirmeyi amaçladığını ifade eden Ashurov, "İslam sanatlarındaki minyatür, insanın tefekkür dünyasının bir tasviridir" şeklinde konuştu.

Ayrıca, projede ebru sanatından da faydalandıklarını belirten Ashurov, "Hikmet Barutçugil hocamızın ebrularını da kullandık. Hocamıza çok teşekkür ediyorum" dedi. Hoca Ahmet Yesevi'nin kişisel etkisi ve projenin önemi üzerine de konuşan sanatçı, onun derin düşüncelerinin eserlerinde yansıtılmasının kendisi için özel bir anlam taşıdığını vurguladı.

YESEVİ ANADOLU’NUN MAYASIDIR

Serginin açılış programında konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, “Taksim herkesin uğrak bir mekânı olduğu için burada herkes bu sergiyi görebilecektir. Hoca Ahmet Yesevi Anadolu’nun mayasıdır. Onun gösterilmesi, onun bir kez daha tarihe not düşülmesi çok kıymetli” dedi.

TÜRK DÜNYASININ KUTBU

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Betül Bilgin de açılışta bir konuşma yaptı. Bilgin özetle şunları söyledi: “Bizim için çok anlamlı bir açılış. 2020’de başlayan bir projeydi ve sonunda nihayetlendirdik. Her şehrin bir kutbu vardır. Ahmet Yesevi’yi ben Türk ve İslam dünyasının özellikle Türk dünyasının bir kutbu olarak görüyorum. Bu noktada Ahmet Yesevi’yi biliriz ama eserlerine pek hâkim değiliz. Bizi besleyen bu eserlerin görsel bir anlatım diliyle de beslenmesi gerektiğini düşünüyorum. Nakkaşhane’de ele aldığımız ilk projeydi. Herkesin evlere kapandığı pandemi döneminde bu proje üzerine çalıştık”.

KÜLTÜRÜMÜZÜN VE TARİHİMİZİN HİKÂYESİ

Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu ise Hoca Ahmet Yesevi’nin büyük bir mutasavvıf olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında, “Biz Hoca Ahmet Yesevi’yi aslında bugün tanımıyoruz. Geriye dönüp tarihi okuduğumuzda aslında birçok şeyi millet olarak biliyoruz. Özellikle son yıllarda Türkiye’nin farkındalığını artırmasıyla beraber bizim gönül coğrafyamızın ihsan kapılarını bize anlatan ve bu coğrafyada yeniden tefekkür edilmesi aslında bizim toplumumuzun en anlamlı insani kazanımlarındandır” dedi. Esenler Belediyesi olarak bundan 4 yıl önce kültür sanat sezonunu Hoca Ahmet Yesevi’ye atfettiklerini söyleyen Göksu, “Hocalarımız, üniversitelerimiz bize destek vermişti. Fakrname deyince aklımıza fakirlik geliyor ama bu fakirliğin maddi bir fakirlikten ziyade iç dünyamızdaki fakirlikle alakalı olduğunu görüyoruz. İşte minyatürlerle anlatılan bu hikaye bizim hikayemiz. Kültürümüzün ve tarihimizin hikâyesi” diye konuştu.

TÜRKLERİN İSLAMİYETİ ÖĞRENMESİNİ SAĞLADI

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Şimşek de konuşmasında, “Hoca Ahmet Yesevi, 14. yüzyılda yaşamış olan ve eserleriyle Anadolu Müslümanlığının şekillenmesinde önemli katkılar sunan çok önemli bir şahsiyet. Divan-ı Hikmet ve Fakrnâme diye iki eserinden bahsediyoruz. Türklerin İslam’ı öğrenmelerini Türkçe yazdığı eserlerle sağlamıştır. Türkçe yazıldığı için hükümlerin arkasındaki hikmeti insanlar anlamıştır” ifadelerini kullandı.

TEFEKKÜR DÜNYASINI SANATLA BULUŞTURDUK

Gazi Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız da yaptığı konuşmada, “İhsanı bize öğreten Hoca Ahmet Yesevi’dir. O Piri Türkistan olarak anılmaktadır. İlk defa bizim tarihimizde İslam dinini ana dilimiz olan Türkçe ile öğretti. Hoca Ahmet Yesevi’nin tefekkür dünyasını sanatla buluşturmaya gayret ettik.” dedi.