Tiyatro Pera sanat yönetmeni Nesrin Kazankaya, İBB Kültür Dairesi’ni sanatseverlere şikâyet etti. Habitat Yaşam Merkezi’ne tiyatro yapılacak denilerek Tiyatro Pera önce yerinden çıkartıldı. Sonrasında da 22 yıllık deposu haber verilmeden boşaltıldı.
Tiyatro Pera sanat yönetmeni Nesrin Kazankaya, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada şunlara değindi.
“Haber bile verilmeden, Tiyatro Pera’nın 22 yıllık deposu boşaltıldı. Yaklaşık bir buçuk yıl önce Tiyatro Pera’nın da sahnesinin bulunduğu Blackout binasının üst katı İBB tarafından kiralandı ve Habitat Yaşam Merkezi yapılmak üzere inşaat başladı. Farklı bir yerde olmamıza rağmen tiyatromuzun da kiralandığını öğrendik. Çıkmamız istendi. Anlatmaya çalıştık. 5 yıl önce burayı kiraladık. Büyük yatırımlarla, büyük bir inşaatla inşaatla yeniden bir tiyatro mekânı yaptık. Maddi büyük yatırımlarda bulunduk, büyük emekler verdik.
TİYATROMUZU SİZE VERELİM DEDİK. HAYIR ÇIKIN DEDİLER
“Neden çıkarmak istiyorsunuz bizi?” diye sorduk. “Tiyatro yapacağız” dediler. Peki, alın altyapısı mükemmel, ışık sistemi altı kanallı ses sistemi, kulisleri, sahne gerisi depoları ve kuyruklu piyanosuyla tiyatromuzu hiçbir karşılık beklemeden size verelim, birlikte ve özel tiyatrolarla ortaklaşa kullanalım dedik. Hayır çıkın dediler.
Liyakat dedik “siz bizden daha mı iyi yapacaksınız?” dedik. Hayır çıkın dediler.
Peki hiç değilse yapım aşamasında biz de bulunalım burayı biz yaptık yardım edelim dedik. Hayır size ihtiyacımız yok dedi Kültür Daire müdürü sezon ortasında çıkın.
Sezonu tamamlayabilmemiz sayın başkanımız Ekrem İmamoğlu sayesinde ve himayesinde olmuştur kendisine teşekkür ederim.
Habitat’ın açıldığı günden yani Şubat ayından Haziran başına dek her hafta sonu kültür dairesinin gösterilerini çocuk oyunlarını bizzat başında durarak destekledim, gerçekleşmeler sağladım.
Ve Temmuz 2023'ten itibaren çıkmaya başladık. Kostümler ve aksesuarlar için Kültür Daire Müdürü Gül Ayşe Eken'in bilgisi ve önerisiyle üst katta bir mekan verildi bize ve 22 yıllık birikimimizi günlerce haftalarca oraya taşıdık düzgün bir şekilde istifledik.
Neler yoktu ki içinde? yüzlerce özel kostüm ve ayakkabılar, çantalar, porselen antika takımlar, antika eşyalar, izleyicilerimizin de katkısıyla Avrupa'nın dört bir yanından toplanmış objeler, Venedik tacirinin, izleyenler bilir Venedik’ten ve Floransa’dan alınmış maskları özel yaptırılmış şapkalar, antika silahlar, gramofonlar, şamdanlar… Düşündükçe ruhum kararıyor.
Maddi bir karşılıkla yerine konulmayacak 22 yılın birikimi…
SANATLA PEK BARIŞIK OLMAYAN İKTİDAR BİLE BÖYLE BİR SALDIRIDA BULUNMADI.
Ve 12 Kasım Cumartesi akşamı bir hafta sonra 18 Kasım'da oynayacağımız Babalar ve Oğullar’ın kostümlerini ve aksesuarlarını toplamak için depoya gittik. İnsanın kanını donduracak kalp krizi geçirtecek bir manzarayla karşılaştık. Mekan bomboştu. Her şey çıkarılmış, nereye götürüldüğü belirsiz bir yere kaldırılmış ve belki de imha edilmişti.
En ufak bir haber vermeden, bildirim yapmadan, uyarmadan 22 yıllık bir kimimize el konulmuş ve yok edilmişti. Tarihimiz anılarımız yok edildi.
Sanatla pek barışık olmayan iktidar kurumları bile, bizim gibi muhalif duruşlu bir kuruluşa böyle bir saldırıda bulunmadı. Şu an sevgiyle emekle inşa ettiğimiz Tiyatro Opera bir harabe halinde.
Sezon başladı, yıkıp yeniden yapma inadı sadece bize değil, bizimle birlikte sahne alan pek çok özel tiyatroya zarar veriyor.
İBB'Yİ DESTEKLEDİK. “İBB'YE ZARAR VERİR” HASSASİYETİYLE DİLE GETİRİLMEDİK
Yerel yönetimlerin yurt dışındaki güzel örnekleri gibi sanata en büyük desteği verecek kurumlar olduğuna hep inandık, her platformda da bunu söyledik ve Her platformda İBB'yi destekledik. Son bir buçuk yılda yaşadıklarımız “İBB'ye zarar verir” hassasiyetiyle hiçbir şekilde dile getirilmedi.
Zaten Tiyatro Pera, 22 yıldır kuruluşundan bu yana ilkesel olarak tüm spekülatif tartışmalardan gerilimlerden uzak durmuştur.
BİR TİYATRONUN BAŞINA GELEBİLECEK EN ACIMASIZ EN HOYRAT DARBE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ.
22 yıldır hiçbir sezon atlamadan 2’si çocuk oyunu 32 oyun 32 özel proje gerçekleştirdik. Teşekkür ve desteği hak ettiğimize inanırken bir tiyatronun başına gelebilecek en acımasız en hoyrat darbe ile karşı karşıyayız.
22 yılımızı bir anlamda yok etmenin, bir repertuar tiyatrosu olarak diğer oyunlarımızın altyapısını yok ederek gerçekleşmelerini oynamamızı engellenin hesabını kim verecek? Bu 22 yılı bana kim geri verecek?
Kuşkusuz, farkındayız ve bilincindeyiz. Ülkemizde bunca acı varken, insanlar boş yere hapislerde tutulup yaşamları mahvedilirken yaşadıklarımız hafif kalabilir. Ama bu da ülkemizdeki büyük çürümenin bir parçasıdır ve bu zalim parçalar birleşip felaketimiz oluşturuyor. Öfkem ve üzüntüm sonsuz…
