Şair ve yazar İbrahim Tenekeci, “Şaşırmak ve hayret, insanın mizacı ve fıtratı ile ilgili bir duygu. Bir ağacı görmek için saatlerce yolumu uzatabilirim. O ağacın her mevsimini görmek isterim ve her yıl ilk defa görüyormuş gibi bakabilirim. Edebiyatçı için bu çok değerli bir duygu.” dedi.
İbrahim Tenekeci, Esenler Belediyesi'nin etkinliğinde edebiyatla tanışma hikâyesini paylaştı, şiir yazmanın hayatındaki dönüşümü ve hayretin önemini vurguladı.
Edebiyat dünyasının önemli isimlerinden şair ve yazar İbrahim Tenekeci, Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Edebiyat Durağı” programında meraklılarıyla bir araya geldi. Etkinlikte, Tenekeci, edebiyatla tanışma sürecini, şiir yazmaya nasıl başladığını ve dergiciliğe dair düşüncelerini katılımcılarla paylaştı. Mehmet Nuri Yardım'ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşi, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde yoğun ilgiyle dinlendi.
ŞİİR YAZARAK REŞİT OLDUM
İbrahim Tenekeci, 18 yaşında yazdığı ilk şiirle edebiyat yolculuğuna başladığını belirterek, "Şiir yazarak reşit oldum," dedi. 1988 yılında şiirinin yayımlandığını ifade eden Tenekeci, o zamandan bu yana yazmaya devam ettiğini ve 55 yaşında hala bu alanda üretmeye devam ettiğini belirtti. 90'ların başındaki manevi iklimin, şairlerin ve edebi isimlerin yoğun etkisi altında yetiştiğini anlatan Tenekeci, dönemin edebi zenginliğinden bahsederken, "O dönemde İsmet Özel, Sezai Karakoç, Mustafa Kutlu gibi çok önemli isimler vardı. Aynı zamanda siyasi iklim de vardı, Necmettin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan gibi önemli liderlerin etkisiyle şekillenen bir dönemdi," şeklinde konuştu.
GÜÇLÜ MEDYAMIZ OLSAYDI, YAŞADIKLARIMIZI BELKİ DE YAŞAMAZDIK
Tenekeci, özellikle 28 Şubat sürecinde medyanın eksikliği nedeniyle büyük zorluklar yaşadıklarını ve bu süreçte çok önemli emekler sarf edildiğini vurguladı. "O dönemde güçlü bir medyamız olsaydı, yaşadıklarımızı belki de yaşamazdık. Medyanın önemini burada bir kez daha anladık," dedi.
Dergicilikle ilgili de görüşlerini paylaşan Tenekeci, bu alandaki zorlukları ve güzellikleri de dile getirdi. “Dergicilik çok keyifli bir o kadar da zor bir iş. 20 yazı geliyor, birini seçiyorsunuz, diğerlerine hayır diyorsunuz. Bu, çok kolay bir iş değil. Ama dergi yayımlandığında tüm yorgunluklar unutuluyor,” diyerek dergiciliğin zorluklarını anlattı. Ayrıca, edebiyat dünyasında milleti ve ümmeti ilgilendiren konulara duyduğu hassasiyetin altını çizdi, "Sadece şiir yazıp geri çekilmedik, her zaman ön cephede olduk. Filistin, Suriye, Karabağ gibi meseleler bizi de ilgilendiriyor," dedi.
Programda katılımcılardan gelen bir soru üzerine, hayret ve şaşkınlık üzerine de düşündüklerini belirten Tenekeci, “Şaşırmak ve hayret, insanın mizacı ve fıtratı ile ilgili bir duygu. Ben, bir ağacı görmek için saatlerce yolumu uzatabilirim. O ağacın her mevsimini görmek isterim ve her yıl ilk defa görüyormuş gibi bakabilirim. Edebiyatçı için bu çok değerli bir duygu. Hayreti kaybettiğimizde, hayatımız da sıradanlaşıyor,” şeklinde konuştu.
İbrahim Tenekeci, edebiyatla olan yolculuğunda yaşadığı deneyimlerin ve kazandığı farkındalıkların, hayata olan bakışını nasıl şekillendirdiğini katılımcılarla paylaştı. Etkinlik, edebiyat severler için unutulmaz bir deneyim oldu.