Sergi, Batı edebiyatında 16. yüzyıldan günümüze kadar çeşitli dönemlerde ve farklı edebî türlerde yer alan İstanbul temsillerini inceleyerek, şehrin edebiyat ve sanat dünyasına nasıl ilham verdiğini gözler önüne seriyor.
Meşher, “Hikâye İstanbul’da Geçiyor” sergisiyle Batı edebiyatındaki İstanbul temsillerini keşfederek şehrin edebiyat ve sanat dünyasına olan etkisini gözler önüne seriyor.
Sergi, fantastik öykülerden grafik romanlara, bilimkurgudan casusluk hikâyelerine kadar Batı edebiyatının farklı türlerinde İstanbul’un nasıl betimlendiğini araştırıyor. Ömer Koç Koleksiyonu’ndan seçilen yaklaşık 300 kitabın yer aldığı sergide, yazarların elyazmaları, nadir ilk baskılar, imzalı ve ithaflı kitaplar, resimler, gravürler, film afişleri, nota kitapçıkları ve gazete kupürleri gibi çeşitli materyaller de bulunuyor. Ayrıca, sergideki kitaplardan Türkçe çeviriler ve uyarlamaların Türkiye’de nasıl yankı bulduğuna dair belgeler de yer alıyor. Bu çok katmanlı seçki, İstanbul’un Batı edebiyatındaki temsillerinin derinliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor.
Serginin küratörlüğünü üstlenen Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin, hazırlık sürecinde, kitaplardan uyarlanmış film ve sahne eserlerine de yer vererek şehrin kültürel etkisini daha kapsamlı bir şekilde sunuyorlar. Küratörler, İstanbul’un arka planda kullanılan bir şehir olmaktan çıkarak, insanları, kültürü ve tarihî olaylarıyla yaratıcı alanlarda nasıl bir ilham kaynağı haline geldiğine dikkat çekiyorlar. Sergi, edebiyatın Batı ile Doğu arasında bir köprü kurarak hem geçmişi hem de bugünü sorgulayan bir anlatı oluşturuyor. Ziyaretçiler, sergideki kitaplardan yola çıkarak İstanbul’un Batı edebiyatındaki izlerini takip ederken, şehrin kültür, tarih ve edebiyatla şekillenen temsilini de keşfetme fırsatı buluyor.
Küratör Şeyda Çetin, serginin doğrudan oryantalizm, Doğu-Batı ayrımı gibi tartışmalara girmediğini, ancak bu temaların sergide sunulan eserlerle bağlantılı olarak farklı okuma ve analizlere açık olduğunu vurguluyor. Sergi, farklı bakış açılarıyla İstanbul’un Batı edebiyatındaki izlerini düşünmeye davet ederken, aynı zamanda tarihî romanlar ve fantastik öykülerdeki Doğu-Batı algısına dair tartışmalara da zemin hazırlıyor.
Sergiye özel olarak, Meşher’de bir film gösterim alanı oluşturuldu. Bu alanda, sergideki kitaplardan uyarlanmış filmlerden bir seçki izlenebilecek. Ayrıca, sergiye ait okuma bölümlerinde, orijinal eserlerin Türkçe çevirileri de incelenebilecek. Bu interaktif alan, ziyaretçilerin sergiye daha derinlemesine katılımını teşvik ediyor.
Sergi, 13 Temmuz 2025 tarihine kadar Meşher’de görülebilecek. Sergiyle birlikte yayımlanan katalogda, Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı’nın küratöryel yazılarıyla birlikte, İstanbul’un Batı edebiyatındaki temsillerini ele alan Kaya Genç ve Melis Behlil gibi isimlerin yazıları da yer alıyor. Katalogda ayrıca, merhum Selim İleri’nin kişisel tarihindeki İstanbul anılarına yer veren "Ölümsüz İstanbul" başlıklı yazısı da bulunuyor. Sergi, yetişkinler ve çocuklar için düzenlenecek atölye çalışmalarıyla zenginleşiyor.
"Hikâye İstanbul’da Geçiyor" sergisi, İstanbul’un Batı edebiyatındaki çok yönlü temsillerini keşfetmek ve şehrin kültürel mirasını farklı bakış açılarıyla ele almak isteyen ziyaretçileri bekliyor.
Fotoğraf: Hediye Cangökçe