Şehir Ekranı TV’de Nur Sultan Bulut’a konuşan Filistin Sinema Müdürü Lina Bokhary, “Film yapımcıları ve sanatçılar için çok zor bir süreç yaşanıyor. Bunun bizi nereye götüreceğini bilemeyiz.” dedi.
Filistin Sinema Müdürü Lina Bokhary, 4. Esenler Film Festivali kapsamında Şehir Ekranı TV’de “Filistin Sinemasının Dünü, Bugünü ve Yarını” konulu online panelde sinemaseverlerle buluşmaya devam ediyor.
1967’DEN SONRA ÖZGÜRLEŞME HAREKETİ BAŞLADI
Filistin sinemasının nasıl başladığını anlatarak konuşmasına başlayan Filistin Sinema Müdürü Lina Bokhary,“Sinemanın icadından beri Filistin tarihi ve kültür hayatı hareketliydi. Yaşanan olaydan dolayı 1948’den sonra bu durum etkilendi. Kayıplar, ülkenin bölünmesi hayatın her katmanını ekledi. Birçok tarihçi 1948-1967 dönemini sessizlik dönemi olarak adlandırır. Ailelerimiz bu süreçlerden geçti. Bu travmaları yaşadılar. Ulusal bir sinemanın gelişmesi için iki ayak vardır. Bir tanesi stabilite diğeri de yatırımdır. 1967’den sonra film yapımcıları Filistin’in özgürleşme hareketini başlattılar. Her şeyinizi kaybediyorsunuz ve bunları belgelere dökmek durumundasınız. 1980’lerin başından itibaren yeni Filistin sineması başlıyor” dedi.
ZULÜM ALTINDA SANAT YAPMAK ÇOK ZOR
Filistin sinemasının geleceği hakkında ise; “Film yapımcıları ve sanatçılar için çok zor bir süreç yaşanıyor. Böyle bir zulüm altında sanat yapmak çok zor. Bunun bizi nereye götüreceğini bilemeyiz. Yeni kuşak, devrimin bir parçası olarak daha ön cephede. Politik gerçeklikle karşı karşıyalar. Gelişecek ve ilerleyecek. Filistinliler için yeni yollar bulunacaktır” şeklinde konuştu.