Litros Sanat’ın düzenlediği etkinlikte, sanat eleştirisinin Türkiye'deki kültürel algısı ve uygulamaları derinlemesine tartışıldı. Hakan Yılmaz ve Özge Kahraman, eleştirinin kültürel bağlamını değerlendirdi.

Yakup Tekintangaç: kısa film, sinemanın şiiridir Yakup Tekintangaç: kısa film, sinemanın şiiridir

Litros Sanat, 83. sayısında kapağına taşıdığı “Sanatımız tartışmaya açık mı?” sorusunu, Esenler Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen “Litros Sanat Konuşmaları” programında ele aldı.

Program, Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti ve moderatörlüğünü gazeteci Ali Demirtaş üstlendi. Konuşmacılar arasında sanat tarihçisi Hakan Yılmaz ve ARTTV Genel Yayın Yönetmeni Özge Kahraman yer aldı. Program, Şehir Ekranı TV’de de izleyicilerle buluşacak.

ULUSLARARASI ARENADA, SANAT ELEŞTİRİSİ DAHA ÇOK DEĞERLENDİRME VE GELİŞTİRME ODAKLI

Sanat tarihçisi Hakan Yılmaz, sanat eleştirisinin Türkiye'deki algısını ele alarak, eleştirinin kültürel bağlamda genellikle yerme kavramıyla ilişkilendirildiğini belirtti. Yılmaz, “Sanat eleştirisi, bizim kültürümüzde genellikle olumsuz bir anlam taşıyor. Ancak uluslararası arenada, sanat eleştirisi daha çok değerlendirme ve geliştirme odaklı bir yaklaşım olarak görülüyor. Bu farklı algılar, eleştirinin kültürümüzde neden hoş karşılanmadığını açıklıyor” dedi.

Yılmaz, eleştirinin iki temel türünden bahsetti: esere göre sanatçı eleştirisi ve sanatçıya göre eser eleştirisi. “Bir sanat eserini eleştirirken, eseri sanatçının geçmişi üzerinden değerlendirebilirsiniz ya da sanatçının kariyerine göre eseri ele alabilirsiniz. Ancak, bu eleştiriler genellikle sanatçının yanında konuşulmadığı için sanatçının gelişimine katkı sağlamıyor” diye ekledi. Yılmaz, sanatçıların eleştirilerden nasıl faydalanabileceklerine dair bazı önerilerde bulundu ve eleştirinin bilinçli bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.

KİŞİSEL ALGILANAN ELEŞTİRİLER, SANATÇILARA KATKI SAĞLAMAKTAN ÇOK, ZARAR VEREBİLİYOR.

ARTTV Genel Yayın Yönetmeni Özge Kahraman ise, Türkiye’de sanat eleştirisinin genellikle kişisel ve olumsuz olarak algılandığını belirtti. Kahraman, “Sanatçılar genellikle eleştirileri kişisel algıladıkları için bu eleştiriler, sanatçılara katkı sağlamaktan çok, onlara zarar verebiliyor. Türkiye’de sanat eleştirisinin olumsuz algısı nedeniyle pek ilerleme kaydedemiyoruz” dedi. Kahraman, izleyicilerin sanat eserlerine yorum yaparken kişisel estetik bakış açılarını ifade ettiğini, bunun sanatçılar için hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabileceğini ifade etti.

Kahraman, kendi sanat eserleriyle ilgili aldığı kişisel eleştirileri de paylaşarak, bu eleştirilerin iyi niyetli olduğunda kişisel gelişim açısından faydalı olabileceğini söyledi. Eleştirinin, sanatçıların kendi sanat anlayışlarını geliştirmelerine nasıl katkıda bulunabileceği konusunda önemli noktalar sundu.

Kaynak: WOLA