Mustafa Kutlu, Nihayet dergisinin Ağustos sayısındaki “Dindar-Seküler İlişkisi Ekseninde Yeni Türk Dizileri” konulu röportajında, Kızılcık Şerbeti ile Türk televizyonlarında yeni bir maden keşfedildiğini vurguladı.

Türkiye’nin yeni sosyolojisinin, yani kamusal alandaki yoğun dindar temsilinin artık yok sayılmayacağını kabul eden bu dizilerle ilgili konuşan Doç. Dr. Mehmet Emin Balcı, artık homojen bir mahallenin olmadığını söyledi.

Tartışmanın odağında olan Kızıl Goncalar ve Kızılcık Şerbeti dizilerinin yapımcısı Faruk Turgut ise “İnsanların tartışacağı şeyler yapmak istiyorum” derken, Ahmet Murat, Kızıl Goncalar dizisindeki klişeleri ve yenilikleri masaya yatırdı.

KIZIL GONCALAR’I KIZILCIK ŞERBETİ’NDEN DAHA İLERİ BİR ADIM OLARAK GÖRDÜM.

Özgür Ceren Can, kentlerimize sanatla sahip çıkalım Özgür Ceren Can, kentlerimize sanatla sahip çıkalım

Yazar Mustafa Kutlu, “Bu keşiften büyük bir netice alan aynı yapımcı, işi daha ileri götürdü ve daha derin bir konuyu işledi. Dolayısıyla Kızıl Goncalar’ı Kızılcık Şerbeti’nden daha ileri bir adım olarak gördüm.

İşin tuhaf tarafı Kızıl Goncalar’ın post kavgasının ekranda cereyan ettiği günlerde, Türkiye’deki tarikatların arasında da böyle tartışmaların olduğuna şahit olduk. Demek ki sosyolojisi oturmuş, yapılması gereken bir meseleymiş bu. Tabii burada da tekke adabına uymayacak, tasavvuf müritlerinin ahlakına sığmayacak şeyler vardı ve bizim seyircimiz buna reaksiyon gösterdi.

Bu hikâyeleri ele alıp işleyen kişiler belli kesimin insanı, yaklaşımları da bundan farklı olmaz. Ama her zaman söylüyorum, bu karşı çıkmalarda iyisi olmadıktan sonra böyle bir kıyas yapılamaz. ‘İyisini yap da görelim’ derler insana” diyerek bu tür dizilerin yapılması gerektiğine işaret etti.

Kaynak: Yeni Şafak