Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul sergisiyle izleyicileri İstanbul’un siluetine bir uçtan bir uca bakmaya davet ediyor.

İstanbul’un önde gelen disiplinler arası sanat mekânı Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar isimli sergiyi ziyaretçileriyle buluşturuyor.

20 Eylül’de açılacak serginin küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı üstleniyor. Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan çeşitli nadide eserlerden oluşan sergi, İstanbul’un Osmanlı payitahtı olduğu, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsıyor.

Şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğindeki sergide geniş açılı İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan gravürlere, nadir kitaplardan albümlere, panoramik fotoğraflardan Yadigâr-ı İstanbul objelerine 100’ün üzerinde eser yer alıyor.

Sergideki eserlerin üreticileri de büyük çeşitlilik gösteriyor. Gemi kaptanından seyyahlara, askerlerden elçilere, yazar, ressam ve fotoğrafçılardan mimar ve şehir plancılarına kadar Batılılar tarafından bazen politik veya askeri bazen estetik amaçlarla üretilen eserlerde farklı teknikler öne çıkıyor.

BATILILARIN GÖZÜNDEN İSTANBUL

İngiliz ressam Henry Aston Barker’ın 1799 yılında Galata Kulesi’nin tepesinden çizdiği eskizlere dayanarak oluşturduğu İstanbul Panoraması, elçilik sekreteri olarak İstanbul’da bulunan Philipp Franz von Gudenus’un 1741’de İsveç Elçiliği’nin çatısından yaptığı çizime ait gravür, Joseph Schranz’ın Karadeniz’den Marmara Denizi’ne Boğaz panoraması eserlerden birkaçı.

Göz Alabildiğine İstanbul sergisinde, şehri bir uçtan bir uca izleme imkânı veren panoramik eserler birbirinden ilginç detaylar da barındırıyor.

Yerel kıyafetler içinde esnaf, öküz arabasında giden kadınlar, şapkalarıyla ayırt edilen Batılılar, çocuklar ve şehrin dört ayaklıları, İstanbul’un siluetini tamamlayan unsurlar olarak öne çıkıyor.

26 Mayıs 2024 tarihine kadar görülebilecek Göz Alabildiğine İstanbul sergisine, küratörler ve Meşher ekibinin hazırladığı yetişkin ve çocuk atölyeleri gibi bir dizi program eşlik edecek.

Kaynak: igf