Filistin halkının gasp edilen haklarını elde etmek için verdiği mücadeleye destek veren Arap dünyasının önde gelen düşünürlerinden Faslı filozof Prof. Dr. Taha Abdurrahman İslâm Düşünce Enstitüsü Bilim Kurulu tarafından ödüle layık görüldü.

Dünya gastronomisinin kalbi İstanbul'da attı Dünya gastronomisinin kalbi İstanbul'da attı

Gazi Üniversitesi Konferans Salonunda bu yıl ilki gerçekleşen törende Prof. Dr. Taha Abdurrahman ödülünü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Diyanet İşleri Eski Başkanı ve İslâm Düşünce Enstitü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’den aldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “İslam düşüncesinin köklü geleneklerine olan bağlılığı ile modern çağın zorluklarına cevap verebilecek esnekliği bir arada barındıran Sayın Abdurrahman’ın ve benzer âlimlerin entellektüel birikimine tüm İslam aleminin ihtiyacı var.

Sayın Abdurrahman’ın, İslam düşüncesinin akıl ve kalp arasındaki dengede nasıl bir yol izlemesi gerektiğine dair bizlere rehberlik etmesi ayrıca önem taşıyor.

2024 İDE Büyük Mütefekkir Ödülü'ne layık görülen kıymetli Taha Abdurrahman hocamıza sağlık ve afiyet diliyor, İslam dünyasının temel meselelerinin yanı sıra çözüm arayışlarının ele alındığı bu kıymetli konferansın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” dedi.

“Büyük Mütefekkir” ödülü İslâm Düşünce Enstitüsü Bilim Kurulu’nun kararı sonucunda aşağıda zikredilen alanlarda gösterdiği çabalara binaen verildi:

1.⁠ ⁠Çağın sorunlarına özgün cevaplar veren bir İslam felsefesi inşa etmek.

2.⁠ ⁠Ahlakı, İslam tefekkür hayatının merkezine yeniden yerleştirmek; dinin ahlaktan kopmasının aslında dinin kendi karakterinden kopması anlamına geldiğini vurgulamak.

3.⁠ ⁠Dil felsefesi ve mantık alanında seçkin eserler ortaya koymak.

4.⁠ ⁠İslam ümmetinin fikri ve ameli sorunlarını çözmek üzere “emânet şuurunu” ve “İslam düşünce evreninin orijinalliğini” esas alan bir düşünce paradigması oluşturmak.

5.⁠ ⁠Aklı ve “akletmeyi” yeniden tanımlamak ve İslam düşünce pratiğine nice yeni kavramlar kazandırmak.

6.⁠ ⁠Batı modernitesine yönelik sağlam bir ahlaki eleştiri sunmak. Bu anlamda, modernitenin ve post-modernitenin mücessem hale gelmiş tezahürlerini derinlikli bir tahlile tabi tutmak.

7.⁠ ⁠İşgale ve sömürüye maruz kalmış mazlum milletlerin direnme hakkını ilmi ve ahlaki açıdan savunmak. Özellikle Filistin halkının gasp edilen haklarını elde etmek için verdiği mücadeleye destek vermek.

Kaynak: WOLA