Seda Küçük, Ceres Yayınları etiketiyle yayımlanan yeni romanında, geçmişle bugünü ustaca bir araya getirerek kayıpların, affetmenin ve yeniden doğuşun hikâyesini derin bir duygu yoğunluğu içinde anlatıyor.
Seda Küçük, yıllar içinde kaleme aldığı eserlerle okurlarını düşündüren ve derinlikli hikâyelere sürükleyen bir yazardır. 2010 yılında yayımlanan Siyah Gelinlik adlı ilk romanıyla dikkatleri üzerine çeken Küçük, yeni kitabı Deli Sarpa ile 2025 yılında okurlarını yeni bir edebi yolculuğa davet ediyor.
Yazarlık serüvenini çocukluk hayallerinden başlayarak, bugüne kadar geliştiren Seda Küçük, yazmanın bir tutku değil, nefes almak kadar doğal bir ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Deli Sarpa romanında ise, geçmişle bugünü ustaca bir araya getirerek kayıpların, affetmenin ve yeniden doğuşun hikâyesini derin bir duygu yoğunluğu içinde anlatıyor. Roman, okurlarını yalnızca tarihin tozlu sayfalarına götürmekle kalmayacak, kalbinin en kuytu köşelerinde saklı cesaretle de yüzleştirecek.
Küçük, yazma sürecini ve kariyerindeki farklı aşamaları samimi bir şekilde paylaşıyor. Yazar, karakter yaratımında güçlü denge unsurlarını gözettiğini ve her zaman, karakterlerinin güçlü yanlarının yanı sıra kırılganlıklarını da ön plana çıkardığını belirtiyor. Deli Sarpa'da oluşturduğu iki güçlü kadın karakterle ilgili olarak, bu dengeyi sağlamak ve onları daha gerçekçi kılmak için derinlemesine bir çalışmanın gerekliliğine değiniyor.
Yazma rutini hakkında da bilgi veren Seda Küçük, sabah saatlerinde yazmaya başlamanın verimliliğini artırdığını, kahve eşliğinde çalışmanın ise hayal gücünü beslediğini belirtiyor. Dijitalleşmenin edebiyat üzerindeki etkilerinden de bahseden yazar, dijital platformların okurlara daha geniş bir erişim sağlama imkânı sunduğunu, ancak yazarlık sürecini olumlu bir şekilde etkilediğini vurguluyor.
Seda Küçük’ün Deli Sarpa adlı yeni romanı, okurlarına yalnızca bir edebi eser sunmakla kalmayacak, aynı zamanda onları hem içsel hem de tarihsel bir yolculuğa çıkaracak. Roman, karakterlerin geçmişleriyle yüzleşmelerini ve kalplerindeki cesareti bulmalarını anlatırken, derinlemesine duygusal bir deneyim yaşatacak. Bu yeni eser, Küçük’ün yazarlık yolculuğunda bir başka önemli dönemece işaret ediyor.
Kitabın tanıtım bülteninde bir kesit…
Hayatının enkazını toplarken tesadüfen bulduğu eski bir mektup Kumsal’ı 1912’nin acı dolu Balkan Harbi’ne ve saklı bir aile trajedisinin karanlıklarına sürükler. Açığa çıkan sırlar, yalnızca geçmişin değil, kendi hayatının da büyük bir yalan üzerine kurulduğunu ortaya çıkarır: Bir yanda tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş haksızlıklar, diğer yanda kalbini acıtan gerçekler...
Şimdi Kumsal, geçmişin sessiz çığlıklarına ses olmak ve kalbine düşen beklenmedik bir aşkı kabullenmek zorundadır. Ancak her gerçek bir bedel ve her aşk cesaret ister...
Deli Sarpa, geçmişle bugünü ustaca bir araya getirirken kayıpların, affetmenin ve yeniden doğuşun hikâyesini derin bir duygu yoğunluğuyla anlatıyor. Bu roman, sizi yalnızca tarihin tozlu sayfalarına götürmeyecek, kalbinizin en kuytu köşelerinde saklı cesaretle de yüzleştirecek.
