Akademisyen, editör ve yazar Azime Cantaş’ın kaleme aldığı "Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema" adlı eser, sinemanın politik boyutunu ele alarak Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı.

Akademisyen, editör ve yazar Azime Cantaş’ın kaleme aldığı "Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema" adlı kitap, Ayrıntı Yayınları’nın Sinema dizisi kapsamında yayımlandı. Kitap, Fransız filozoflar Gilles Deleuze ve Felix Guattari’nin post-yapısalcı düşüncelerini merkez alarak sinemanın felsefesini derinlemesine incelemeyi amaçlıyor.

Bülent Eczacıbaşı, iş yaşamındaki 50. yılını "Biraz Daha Düşününce" ile kutladı. Bülent Eczacıbaşı, iş yaşamındaki 50. yılını "Biraz Daha Düşününce" ile kutladı.

Cantaş, Deleuze'ün arzu, duyumsama, anlam ve yaşam gibi kavramlarını sinema aracılığıyla ele alarak, sinemanın politik bir sanat olarak işlevini açıklıyor. "Minör" kavramını kullanarak, klasik sinemanın aksine bağımsız, politik ve rahatsız edici bir dil geliştiren minör sinemanın özelliklerini vurguluyor.

Kitapta, 1968 olaylarının etkisiyle şeklenen düşünceler ve temsil karşıtı yaklaşım ele alınırken, Deleuze ve Guattari’nin yeni düşünce pratikleri irdeleniyor. Cantaş, klasik felsefenin katı sistemlerinden uzaklaşıp özgür düşünceye ulaşmanın mümkün olduğunu savunuyor.

Minör sinemanın, toplumsal ve siyasi yaşamın değişimlerine paralel olarak nasıl bir direniş figürü haline geldiğini açıklayan kitap, sinemanın "halkın eksikliği"ni en etkili biçimde göstermesi gerektiğini ifade ediyor. Sınıfsal ve toplumsal cinsiyet ayrımlarını ele alan minör, izleyiciyi rahatsız eden bir dil geliştirmeyi hedefliyor.

"Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema", raflarda ve internet satış sitelerinde okuyucularla buluşmayı bekliyor.

Kaynak: WOLA