Yenidünya dergisine konuşan Serdar Kılıç, Kaçkar'daki rahmetli arkadaşından öğrendiklerini ve doğa bilgilerini kitabında işliyor, yazma sürecini uzun ve meşakkatli bir yolculuk olarak tanımlıyor.
Yenidünya dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Hafif ile röportaj yapan Profesyonel Sporcu, Eğitmen, Spor Organizatörü, TV Programı Yapımcısı ve Sunucusu, Öğretim Görevlisi Serdar Kılıç, “Tabiatla bağlantılı olmayan hiçbir şey bana çekici gelmiyor. Her şey onunla bağlı.” dedi.
Serdar Kılıç şunları ifade etti. “Gazetecilik ve basın yayını iyi yapabilmen için tabiatı ve insanı da tanıman lâzım. İnsanın tabiatla bağını da bilmen lâzım. İnsanın tepkilerini, reaksiyonlarını da görmen gerekir. Her mesleğin bir bağı var. O yüzden benim de yapacağım, yazacağım kitap insan ve tabiat, hepsi bağlantılı olmalı.
Doğada tabiatta yaşayan bir arkadaşım vardı rahmetli, Kaçkar bölgesinde. Onunla ilk tanışmam dedemle olan bağlantıları, bağıyla oldu. Ben onunla gezerken dolaşırken öğrendiklerim ve onun hatıralarıyla ilgili güzel, derin bir kitap yazıyorum. Notlarım var onları kitaba dönüştürüyorum.
Çok uzun bir süreç bu. Meşakkatli yâni başlangıcı ve sonu arasında çok fazla şey var. Onları doğru bir şekilde oturtup her kesime hitap edebilecek anlayış diliyle bir kitap yazıyorum.
Kitap yazmak işi biliyorsun Jack London 40 yaşına kadar 200’e yakın kitap yazdı ama ben 40 yaşına kadar oturup kitap yazabilecek bir adam olmadım hiç. Çünkü kitap yazmak için oturman, araştırman lâzım ben insanın dinamik çağında gezmesi, gezerek deneyerek öğrenmesi gerektiğini düşünen tezi savunuyorum. Kendimi öyle hissediyorum.
Bu tecrübeleri de belli bir yaş geldikten sonra yazmak bana uygun geliyor. Yaş tabiî ki tecrübedir. Ne kadar derin yaşarsan o da iyi tecrübedir. Ben demiyorum ki 40 yaşına kadar insanlar az şey yaşar. Hayır yaşarlar ama derin ve dolu dolu 80 yaşına kadar yaşamış bir adamın tecrübeleri paha biçilmez.”