Kitap - Edebiyat

Tarık Tufan’dan yaralı aşklara yakılmış bir ağıt “Gece Açan Çiçekler”

Tarık Tufan’ın yeni romanı "Gece Açan Çiçekler", Osmanlı’dan günümüze uzanan bir aile dramını ve gizemini derinlemesine işlerken, okurları unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor.

Abone Ol

Tarık Tufan’ın yeni romanı "Gece Açan Çiçekler", Osmanlı’dan günümüze uzanan bir aile dramını ve gizemini derinlemesine işlerken, okurları unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor.

Tarık Tufan, “Gece Açan Çiçekler” adlı yeni romanında, Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze uzanan bir aile hikâyesini, derin bir dille ve çarpıcı bir kurguyla kaleme aldı. Doğan Kitap etiketiyle yayımlanan roman, hem geçmişin karanlık sırlarını hem de günümüzün unutulmaz dramalarını bir arada sunuyor.

Kitabın başkahramanı Halide, İstanbul’un Vefa semtinde yıllardır terkedilmiş bir konakta hapsolmuş bir genç kadındır. Halide, annelerinin ölümünün ardından, son bir kez tüm kardeşlerini toplar ve konağın satışı için bir araya gelirler. Ancak, bu gece, ailenin gizemli geçmişiyle yüzleşmeleri için son fırsattır. Konağın yıllardır kilitli tutulan odasının kapısı açıldığında, ailenin yıllarca sakladığı sırlar ortaya dökülür.

Roman, Osmanlı zindanlarında bir başka dramı da işler. Derviş Ali adlı genç bir adam, ölümünü beklerken saf bir aşkın peşinden gitmeye karar verir. O da, Sultan Abdülhamid’in Baş Ressamı Zonaro’nun yardımıyla umudu arar.

Tarık Tufan, dilindeki zenginlik ve benzersiz üslubuyla okurları geceyi ve gecenin içinde kaybolan insan ruhunu keşfe davet ediyor. Yazar, sosyal medya paylaşımında, “Gece Açan Çiçekler”in okurlarının hayatına güzellik ve şifa katmasını, onları anlamlı bir hikâyenin parçası kılmasını umduğunu ifade etti.

“Gece Açan Çiçekler”, yaralı aşklara yakılmış bir ağıt, geçmişle yüzleşirken yaşanan derin dönüşümler ve kaybolan umutların peşinden sürükleyen bir roman olarak edebiyatseverlerle buluşuyor. Kitap, hem Osmanlı dönemi hem de günümüzün dramlarını birleştirerek, okurlara unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor.